Sevgisi ve heyecanı okula yeni başlayan bir çocuğunkine benziyor. Şaşkınlığı, utangaçlığı, enerji dolu oluşuyla tam da yaşının faresi! Evet, dört kitaplık Kitap Faresi dizisinden bahsediyoruz. Kahramanımız akıllı farenin okulda başlayan öyküsü, öğretmenle tanışması, yeni arkadaşlar edinmesi, öğrenme süreci… Tüm bunlar okula yeni başlayan çocuğunuzun deneyimlediği türden şeyler.
Artık çocuğunuzun kitabıyla arasından ufak ufak çekilmenizin vakti geldi. Bundan birkaç ay önce “e” harfini öğrenme coşkusuyla eve koşan, sonra alfabeyi söken, kalem tutan eli her geçen gün ustalaşan çocuğunuz artık siz olmadan bir metni anlayabilecek aşamaya geldi. Bu demek oluyor ki, herkesin köşesine çekilip kitabına gömüldüğü okuma saatlerinin zamanı da geldi. Bir abajurdan gelen yumuşak bir ışıkla ve hafif bir müzikle güzelleşecek akşamüzeri saatleri sizi bekliyor. Göz ucuyla küçüğünüze bir bakın: Sizden ayrı ilk defa kendi sesiyle okuyor; olayları kendi düşüncelerinde, kendi hayalinde yaşıyor… Kısacası, olanlar Kitap Faresi ile onun arasında…
Kitap Faresi belki de yaydığı bu sıcaklık sayesinde bizim kalbimizde de özel bir yere sahip. Yanında bir yetişkin olmaksızın bir olay örgüsüne odaklanan çocuğunuza “onun dilinden anlayanların olduğunu” hissettiren, öyküyle özdeşlik kurmasını sağlayan, temiz ve doğru dille yazılmış bir dizi. Uzun yıllara dayanacak bir “okur” kimliğinin devamlılığını sağlaması için özel olarak tasarlanmış. Okuma eylemiyle sıcak ve kalıcı bir bağ kurmak için doğru bir başlangıç noktası.
Büyük puntolarla, az sözcükle ve kısa cümlelerle başlayan öyküler, artan sözcük sayısı, her yeni kitapta biraz daha uzayan cümleler ve daha az resimle gelişiyor. Çocuk, öykülerin akışıyla her kitapta yeni bir eşik atlıyor; “kendi başına” anlayarak, olayları takip ederek, okuduğunu kolaylıkla anlamanın verdiği özgüven ve mutlulukla kitap okumanın zevkine varıyor.
Yavrularımızı büyütürken kutlayacak ne çok şey çıkıyor karşımıza. Okumayı sökmek de bunlardan biri. Şimdi kitabevi raflarına yepyeni gözlerle bakma zamanı.
