Küçük çocukların iletişim becerilerinde masalların ve hikayelerin önemi herkesçe bilinen bir gerçek. Fakat birçok anne, kelimelerin olmadığı resimli kitapların faydasından yeterince haberdar değil. Sayfalardaki kelimelerin yol göstericiliği yerine illüstrasyonları keşfederek, ayrıntıları takip ederek, karakterleri adlandırarak ve özgün bir okuma deneyimi yaratarak bir hikayeyi takip etmek; kısaca çocuğu hikaye anlatımı sürecine daha fazla dahil etmek çocuk için son derece özgürleştiricidir.

 

Geleneksel resimli kitapların aksine sözsüz kitaplar, hem yürümeye yeni başlayan hem de okulöncesi çağa gelmiş çocukların kelime dağarcıkların çok daha fazla artırıyor. Yazarın ürettiği sözlerle değil, kendi ürettikleri sözcüklerle konuşan çocuklar önemli bir ifade alanı buluyorlar. Kanada’daki Waterloo Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir çalışma da resimli kitapların faydasını açıkça ortaya koyuyor. Çalışmada, yirmi beş anneye bir adet geleneksel yazılı kitap ve bir adet de yazısız kitap veriliyor. Kelimelerin olmadığı kitapları okuyan annelerin daha komplike ve samimi bir dil kullandıkları, kendi deneyimlerinden örneklerle okuma sürecini zenginleştirdikleri görülüyor.

Türkiye’de durum ne?

Ülkemizde yazısız da çocuk kitabı olabileceği fikriyle tanışmaya başladığımız günlerdeyiz. Durmaksızın konuşan bu uğultulu dünyanın sessiz sığınakları da diyebiliriz onlara. Sadece resimlerin olduğu, hiçbir kelimeye gerek bırakmayan, sadece gördüğünüzü yorumladığınız, size bir şeyi kelimeler aracılığıyla anlatmayan, altyazısız, metinsiz kitaplar. Bildiklerinizden tek farkı bu. Uzmanlar, özellikle okulöncesi çağdaki çocukların özgüvenlerini, hayal güçlerini, hikâye anlatma yeteneklerini geliştirecek bu tür kitapların kıymetinin önümüzdeki günlerde daha iyi anlaşılacağını düşünüyor.
Sessiz kitapların dünyasına adım atmak isteyenler…
Şemsiye sizin için muhteşem bir başlangıç olacak.