Küçük çocukların her türlü şey hakkında kaygılanması hayli yaygındır. Bu büyümenin ve dünyayı öğrenmenin bir yoludur. Mesela yeni yeni yürümeye başlayan çocuklar yüksek seslerden irkilirken, dört ve beş yaşlarındaki çocuklar çoğunlukla canavarlardan veya karanlıktan korkar. Bu normaldir ve büyük ihtimalle çocuğunuz büyüdükçe bu korkuları geride bırakacaktır. Pek çok çocuk zaman zaman hissettiği korkular ve endişeler konusunda zorlanır ve aileler çoğunlukla profesyonel bir yardım almadan bunların yol açtığı sorunların üstesinden gelebilir. Bazı çocuklarda bu korku sadece “bir evre” gibi görünebilir. Bazı çocuklarda da bu korku var olabilir ama çocuk veya ailesi için özel bir sorun yaratmaz: yapmak istedikleri herhangi bir şeyden kaçınmaları gerekmez ve bu korku çocuğu rahatsız etmez (mesela, yılanlardan korkan ama onlarla nadiren karşılaşan bir çocuk gibi).

Ancak bazı çocuklarda bu korkular veya endişeler daha uzun süre devam edebilir veya çocuğun ya da aile üyelerinin hayatında daha çok soruna yol açabilir. Çocuk sık sık sıkıntı yaşayabilir ve korkusu yüzünden bir şeyleri yapmaktan kaçınabilir.  Aile üyeleri çocuğun sıkıntısını en aza indirgemek için o kadar çok uğraşabilir ki yapmak istediklerini yapamaz hale gelebilirler. Bu durumda pek çok ailenin uzmanlardan yardım alması gerekecektir ve yardım arayışına girmeleri ve yardım almaları önemlidir.

Kaygı bozukluğu olan çocuklarla ilgili yürütülen çalışmalar genellikle kendiliğinden iyileşmenin (yani tedavi almadan iyileşmenin) yavaş olduğunu ve semptomların çoğunlukla birkaç yıl devam ettiğini bildiriyor. Kaygı sorunlarının çocukların sosyal hayatı, okul performansı ve ruh hali üstündeki etkilerini göz önüne aldığımız zaman kasvetli bir resim ortaya çıkar. Öte yandan, çocukluk kaygılarının tedavisinin mükemmel bir başarı oranına sahip olduğunu vurgulamak da önemlidir. Bundan yapılacak çıkarım da eğer çocuğunuzun kaygı sorunları varsa bunu fark edip halletmenin önemli olduğudur.

Bir çocuğun yaşadığı kaygı veya anksiyete diğer insanların ona nasıl tepki verdiğine bağlı olacaktır. Bununla beraber, eğer çocuğunuz korku ve endişeler geliştirdiyse şimdi sorulacak en önemli soru bu korku ve endişelere neyin neden olduğu değil fakat bunların sürmesini neyin sağladığıdır.

Arda

Olay: Okulda bir ders anlatması gerekiyor

Düşünce: “Konuşamayacağım”, “Herkes gülecek”

Fiziksel tepki: Karın ağrısı, mide bulantısı

Duygu: Dehşet

Davranış: Okula gitmeyi reddetmek

Sakınma

Tehdide verilen doğal bir tepki de ondan uzak durmaktır. Kısa vadede bu en iyi çözümdür. Ancak kişi korktuğu durumla yüzleşmezse, onun gerçekten korktuğu kadar kötü olup olmadığını hiç keşfedemez veya onunla nasıl baş edileceğini öğrenemez. Arda evde kalınca ders anlatma konusunda sinirli olmanın gayet normal olduğunu görme fırsatı bulamıyordu. Sınıf arkadaşlarının çoğunun da aynı durumda korktuğu belli oluyordu fakat arkadaşları buna gülmek yerine bu durumu anlıyor gibi görünüyordu. Arda ayrıca akranlarının karşısında ayağa kalkıp konuşma konusunda alıştırma yaparak daha iyi hale gelme şansını da bulamıyordu. Çocuklar daha bariz sakınmacı davranışlar gösterdikleri gibi, daha incelikli yollarla ve bir şeyleri kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacak şekilde yaparak da sakınabilirler. Bu “emniyetli davranışlar” şunları içerebilir: yanlarında her zaman destek olacak birinin olması, midelerinin bulanması ihtimallerine karşı her zaman yanlarında bir torba taşımak, konuşmadan önce söyleyeceklerini kafalarında prova etmek veya konuşurken yüzlerini saçlarıyla örtmek. Bu davranışlar çocuğun kendini güvende hissetmesine yardım eder ama aslında bunlar onun korkularıyla gerçekten yüzleşmesini önlüyordur. Bunun nedeni bir korkuyla yüzleştikten sonra muhtemelen şöyle bir inanç besleyecek olmasıdır: “Bu sefer bir soru sordum ama bunu sadece kimse yüzümü görmediği için yapabildim.”

 

Sizin rolünüz ne olmalı?

Sorunları çocuğunuz adına çözmekten veya ona her şeyin iyi olacağına dair güvence vermekten ziyade, sizin rolünüz tezahürat yapan bir amigo ve bir koç gibi davranmak olacaktır. Siz çocuğunuzun kendisi için ne yapacağını çözmesine yardım etmekten ve sonra da ona ilerlemesi için cesaret vermekten sorumlu olacaksınız. Günün sonunda sorunlarla baş etmiş olan çocuğunuz olacak; bir sorun ortaya çıktığı zaman hep orada olmayı garanti edemezsiniz, onun için çocuğunuzun sizin yardımınızla korku ve endişelerini kendi başına halletmeyi öğrenmesi önemlidir. Çocuğunuzla birlikte çalışıp ona yol göstermeniz gerekse de başa geçmek, cesaret vermek, motive etmek ve çocuğunuz için iyi bir örnek oluşturmak sizin sorumluluğunuzdur. işinizin büyük kısmını çocuğunuza meseleleri kendi başına çözmesine yardım edecek sorular sormak oluşturuyor. Bunu başarılı bir şekilde yapmak için doğru soruları sormanız gerekecek. Bu soruların çocuğunuza endişelerini ciddiye aldığınızı –alay etmediğinizi veya eleştirmediğinizi- gösterecek şekilde sorulması önemlidir. Bu kimi zaman zor olabilir, özellikle çocuğunuzun davranışı sizi hüsrana uğrattığı zaman. Çocuğunuzun sizinle birlikte çalışması için onun endişelerini anladığınızı ve kabul ettiğinizi göstermeniz gerekir. Ancak aynı zamanda bu endişenin ona köstek olduğunu ve bu nedenle bu konuda bir şeyler yapılması gerektiğini de anlatmanız gerekiyor.

Bu endişelerin ciddiye alınması gerekse de onların üstesinden gelmek için birlikte çalışırken hoş vakit de geçirebilirsiniz. Eğlenmek ve yaratıcı olmak için her fırsattan yararlanın.

KUTU 6.1 YARARSIZ DÜŞÜNCELERİ FARK ETMEK

Örnek sorular:

“Neden endişelisin?”

“Seni korkutan nedir?”

“Ne olacağını düşünüyorsun?”

“(Bu durum hakkında) seni endişelendiren nedir?”

Şüphesiz bu soruların çok zekice veya sihirli bir yanı yok. Fakat akılda tutulması gereken iki ana nokta var. Birincisi, bu soruların hepsinin “ne” veya “neden” şeklinde sorulduğudur. Bunlara “açık” sorular denir. Bu soruları “kapalı” sorularla karşılaştırın –mesela: “İncineceğinden mi endişeleniyorsun?” “Köpeğin seni ısıracağından mı endişeleniyorsun?” Çocuğunuz kapalı sorulara sadece bir “evet” veya “hayır” yanıtı verebilir ve bu onun ne düşündüğünü daha iyi anlamaya çalışırken size pek yardımcı olmayabilir. Öte yandan, açık sorular yanıtı bu şekilde sınırlamaz ve daha fazla yararlı bilgi edinmeniz olasıdır. Size olabildiğince açık sorulardan şaşmamaya çalışmanızı tavsiye ediyoruz.

İkincisi, bu soruları nasıl sorduğunuzu düşünün. İlk soruyu sormanın farklı yollarını düşünün. Soruyu sorma şekliniz çocuğunuza onun endişelendiğinizi görebildiğiniz ve yardım etmek istediğiniz mesajını vermelidir. Bunun tersine, “(Ne diye!) endişeleniyorsun ki?” diye sormak çocuğunuzu yanıt vermeye daha isteksiz hale getirebilir, çünkü burada gerçekte bu durumda endişelenmemesi gerektiği ve onun böyle düşündüğü için kötü ya da aptal olduğuna dair açık bir mesaj vardır.

Korkuları sınamak

Bazen çocuklar ne olacağından korktuklarını bilmeyebilirler, sadece bir şey yapma düşüncesinden hoşlanmazlar ya da bu konuda sadece kötü bir duyguya sahip olabilirler. Veya herhangi bir bilgiye sahip olmadıkları için, bu korkularının gerçekçi olup olmadığını bilmeyebilirler. Bazen de çocuğunuz bu korkusunu enine boyuna düşünebilir ve sonunda gerginleşmemesi gerektiğini hisseder ama yine de gergindir. Böyle durumlarda çocuğunuzun korkularını sınamasına yardım edin.

Korkuları sınamak için deneyler

  1. Eğer sınıfta yanlış cevap verirsem herkes aptal olduğumu düşünür.

Deney: Bir gün içinde sınıfta verilen yanlış cevapların bir kaydını tutmak. Yanlış cevap veren kişinin ne kadar aptal olduğu düşündüğüme 0 ile 5 arasında bir puan vermek.

  1. Sokakta bir köpek görürsem beni ısırır.

Deney: Türkiye’de kaç kişinin evinde köpek beslediğini ve her yıl kaç kişinin ısırıldığını araştırmak.

  1. Eğer ödevimi yanlış yaparsam başım büyük derde girer.

Deney: Ev ödevimde kasten bir yanlış yapmak ve neler olduğunu kaydetmek.

  1. Bir örümceğe yaklaşırsam yüzüme sıçrar.

Deney: Kütüphanede örümcekleri araştırmak ve ne kadar yükseğe sıçrayabileceklerini öğrenmek.

Eğer deneyler tasarlar ve çocuğunuzun korkularını bunlarla sınarsanız, çocuğunuzun çıkan sonuçları hatırlaması daha olasıdır. Bunun gibi pratik egzersizler yapmak sadece farklı düşünmesine değil, farklı hissetmesine de yardım eder.

Güvence vermeyi kesmek

Şüphesiz bütün bu süreç “Endişelenecek bir şey yok”, “İyi olacaksın” veya hatta “İdare et” demekten çok daha fazla zaman alır. İçgüdüsel tepkimiz bu tür yanıtlar vermek olabilir ama bu yaklaşım işe yaramaz. Aslında, özellikle çok kaygılı çocuklara güvence vermek, durumları kendi başlarına kotarmalarına engel olur. Mesela her zaman kendisine “Sorun yok, annen burada” denen bir çocuk, annesi orada olmadığı zaman karşılaştığı sorunlar karşısında paniğe kapıldığı için pek suçlanamaz! Güvence vermek çoğunlukla bir ebeveynin çocuğunun kaygısı karşısında verdiği doğal bir tepkidir. Ama eğer çocuğunuz kaygıyla ilgili sorunlar yaşıyorsa güvence vermeyi kesmeyi ve onun yerine çocuğunuzun kendisinin içini rahatlatmanın yollarını bulmasına yardım etmek için onunla birlikte çalışmayı denemelisiniz.

Korkularla yüzleşmek için kademeli bir yaklaşım

Ancak Arda parmak kaldırıp sınıfın önünde konuşmayı düşündüğü zaman dehşete kapılıyordu. Eğer ona sadece gidip bunu yapmasını söyleseydik muhtemelen öğüdümüzü dinlemezdi ve kaygısının azalması konusunda kendisini iyice çaresiz hissedebilirdi. Korkularla yüzleşmeyi kolaylaştırmanın bir yolu da bunu yavaş yavaş ve kademeli olarak yapmaktır.

Zor bir şey yaparken kademeli bir yaklaşım benimseme düşüncesine çocuklar genellikle aşinadır.

Nihai hedefler

Arda: Sınıfta öğretmenime bir soru sormak.

Tanem: Bir hafta boyunca her gece ve bütün gece boyunca kendi başıma kendi odamda uyumak.

İlayda: Herkes alt kattayken yukarıda yarım saat bilgisayarımda oyun oynamak.

Deniz: Elimde canlı bir örümcek tutmak.

Eğer çocuğunuzun bir aşamayı denemesi gerekir ama işler ikinizin de umduğu gibi gitmezse, yine de çocuğunuzu denediği ve korkusuyla yüzleşmeye çalıştığı için övmeniz önemlidir. Sadece kötü bir gün geçirmiş olabilir, bu durumda çocuğunuzu vazgeçmemesi ama olabildiğince kısa sürede yeniden denemesi için cesaretlendirin.

Kotarılabilecek, gerçekçi hedefler

Gördüğünüz gibi, bu hedeflerin hepsi (duygulardan ziyade) davranışları tanımlıyor. Şöyle düşünmeye çalışın: eğer çocuğunuz söz konusu bu durum hakkında artık endişe duymasaydı, bu onun ne yapabileceği anlamına gelirdi? Veya belki biraz endişe duysa da bu korkunun yeterince üstesinden geldiğini hissetmesi için ne yapması gerekirdi? Mesela, Arda’dan ayağa kalkıp bütün sınıfın önünde konuşmasını isteyebilirdik ama bu gerçekten gerekli mi? Büyük ihtimalle, sınıfın önünde konuşmaması günlük hayatında Arda için bir sorun değildir, oysa sınıfta yardım isteyememesi onun için bir sorun oluşturur. Kotarılabilecek hedefler belirlememiz gerekir.

Hedeflerin ulaşılabilir ve gerçekçi olması da gerekir. Eğer İlayda üst katta altı saat kendi başına oynayabilseydi, bu kesinlikle korkusunun üstesinden gelip gelmediğini gösteren bir test olurdu; fakat İlayda’nın bu hedefe ulaşması pek olası değil, çünkü bu süre zarfında, sıkılması ve yalnız kalması bir yana, tuvalete gitmesi veya bir şeyler yemesi gerekecektir. Aynı şekilde, Tanem’den bir ay boyunca her gece kendi odasında uyumasını isteyebilirdik fakat kuzeni her hafta sonu gelip onlarda kalıyorsa, bu hedefine ulaşamaması Tanem’in kendi hatası olmazdı. Kısacası, nihai hedeflerin net bir şekilde ortaya konan, uygulanabilir ve gerçekçi davranışlar olması gerekiyor.

Önceki bölümlerde ele aldığımız iki husus çocuğunuzun bu aşamaları denemesine özellikle yardım edecektir. Bunlardan biri, bu aşamalar hakkında ona faydalı olacak fikirler bulmaktır. Diğeri de ödüllerle onu teşvik etmektir. Birazdan çocuğunuza faydalı olacak fikirler konusuna geri döneceğiz.

Günlük faaliyetler

Bazı günlük faaliyetler son derece etkili bir gevşeme yöntemi olabilir. Gerçek gevşeme, geçmişte olanları veya gelecekte olacakları düşünmediğimiz fakat şimdi ve burada sakin bir halde bulunduğumuz bir durumdur. Çocuğunuza keyif veren ve bütün dikkatini alan bir faaliyetle meşgul olmak onun gevşemesine yardım edecektir. Bu çok sürükleyici bir film izlemek, spor yapmak, yemek pişirmek veya el sanatları yapmak gibi herhangi bir şey olabilir. Egzersiz özellikle iyi bir gevşeme yoludur. Ayrıca insanların ruh halini ve uykusunu düzeltmeye de yardım edebilir. Egzersiz köpeğinizi dolaştırmak veya mahallenizdeki mağazalara yürümek kadar basit bir şey olabilir. Burada en önemli nokta bu faaliyetin çocuğunuzun gerçekten zevk aldığı ve onun için fazladan bir endişe kaynağı olmayacak bir şey olmasıdır. Ne tür faaliyetlerin çocuğunuzun gevşemesini sağladığını saptadıktan sonra, çocuğunuzun korku ve endişelerinden düzenli olarak uzaklaşması için bunları haftalık rutinine ilave edin.

Kaynak: Çocuğunuzun Korku ve Endişeleriyle Baş Etmek

YAZARLAR HAKKINDA

Cathy Creswell, bir klinik psikolog ve Reading Üniversitesi’nde araştırma görevlisidir. Cathy klinik eğitimi aldığından bu yana sağlık ocakları, hastaneler ve çocuk ve yetişkin ruh sağlığı gibi çeşitli alanlarda çalışmıştır. Çocuklarda kaygılı düşünme şekillerinin gelişmesi üstüne doktora yapmış ve ayrıca çocuklar ve yetişkinler için bilişsel davranış terapisi diploması da almıştır. Cathy üç yıldır Reading Üniversitesi’nde araştırmalar yapmakta ve kaygı sorunu olan çocukları ve aileleri tedavi etmektedir.

Lucy Willetts, 1996 yılında klinik eğitimini tamamlamasından bu yana Reading’de Ulusal Sağlık Hizmetleri için çalışmaktadır. Lucy zamanının bir kısmını Royal Berkshire Hastanesi’nde Pediatri Bölümü’nde fiziksel sağlık sorunları olan çocuklarla çalışmaya ayırmaktadır. Zamanının geri kalanında ise beş yıl önce Reading Üniversitesi’nde kurduğu Çocuklarda Kaygı Bozuklukları Araştırma Kliniği’nde çalışmaktadır. Ulusal Sağlık Hizmetleri ile üniversitenin katılımıyla kurulan bu klinikte çeşitli kaygı sorunları olan çocuklar ve yetişkinler değerlendirilmekte ve tedavi edilmektedir. Lucy yakın zamanda çocukluk dönemi kaygılarının gelişiminde ailenin rolü üstüne doktora yapmıştır.

COCUGUNUZUN-KORKU-ENDISELERIYLE